Turkish - English
Definition of pusula in Turkish English dictionary
- compass
I have no sense of direction so I always travel with a compass.
-Benim bir yön duyum yok bu yüzden her zaman bir pusula ile seyahat ederim.
Tom always carries a map and compass in his bag.
-Tom her zaman çantasında bir harita ve pusula taşır.
- scrip
- script
- chit
- note
- note, memorandum; chit (memorandum of a small debt); itemized bill (written down on an odd piece of paper)
- bill
- account
- slip
- reminder
- pusula göndermek
- drop line
- pusula göndermek
- note
- pusula göndermek
- drop a line
- pusula gülü
- (Havacılık) compass rose
- pusula istikameti
- compass direction
- pusula kertesi
- point
- pusula kuzeyi
- compass north
- pusula noktası
- (Bilgisayar) compass point
- pusula tası
- bowl
- pusula tası
- (Askeri) compass bowl
- pusula yönü
- compass direction
- pusula ayarlaması
- (Askeri) compass compensation
- pusula ayarı
- (Askeri) swinging the compass
- pusula başı
- (Askeri) compass course
- pusula bölme
- (Politika, Siyaset) ticket-splitting
- pusula denkleştirmesi
- (Askeri) compass compensation
- pusula dolabı
- binnacle
- pusula eğilme ibresi
- dipping needle
- pusula eğilme ibresi
- dip needle
- pusula ibresi
- magnetic needle
- pusula ibresi
- compass needle
- pusula istikamet açısı
- (Askeri) compass azimuth
- pusula ivme hatası
- (Askeri) compass acceleration error
- pusula iğnesi
- compass needle
The compass needle swung to the north.
-Pusula iğnesi kuzeye döndü.
- pusula iğnesi
- magnifying needle
- pusula kartı
- compass card
- pusula kerterizi
- compass bearing
- pusula keşif yolu
- compass patrols
- pusula küveti
- (Askeri) bowl of compass
- pusula noktaları
- points of the compass
- pusula salınımı
- (Havacılık) compass swinging
- pusula sapması
- (Havacılık) compass deviation
- pusula sapması
- (Askeri,Teknik) compass declination
- pusula sapmasını bulmak
- declinate
- pusula semti
- (Askeri) compass azimuth
- pusula yatıklık hatası
- (Askeri) heeling error
- pusula yönü
- compass bearing
- cayroskopik pusula
- gyrocompass
- ciroskoplu pusula
- gyrocompass
- kuru pusula
- dry compass
- manyetik pusula
- magnetic compass
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of pusula in Turkish Turkish dictionary
- Üzerinde alacak hesabı yazılmış kâğıt
- Üzerinde kuzey - güney doğrultusunu gösteren bir mıknatıs iğnesi bulunan ve yön tespit etmek için kullanılan kadranlı araç
- Oy pusulası
- Üzerinde kuzey - güney doğrultusunu gösteren bir mıknatıs iğnesi bulunan ve yön tespit etmek için kullanılan kadranlı araç: "Tam kutup noktasında pusula deli olmuş gibi dönmeye başlar."- Ö. Seyfettin
- Küçük bir kâğıda sarılmış kısa mektup
- bakınız: oy pusulası
- Küçük bir kâğıda yazılmış kısa mektup, tezkere
- Küçük bir kâğıda yazılmış kısa mektup, tezkere: "... elinde pusulasıyla bir jandarma geldi, kımıldamaya mecali olmayan Emine'yi ite söve önüne kattı, şehrin dışındaki hapishaneye götürdü."- R. H. Karay. Üzerinde alacak hesabı yazılmış kâğıt
- (Osmanlı Dönemi) BUSULA
- tezkere
- pusulamak
- Pusu konumuna veya durumuna getirmek
Related Terms
pusula
Hyphenation
pu·su·laPronunciation
Resimler
History
Favorites