public, favoring one's own people

listen to the pronunciation of public, favoring one's own people
English - Turkish

Definition of public, favoring one's own people in English Turkish dictionary

national
{s} milli

İspanya, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın galibi oldu ve millî takım logosu ilk yıldızını kazandı. - Spain has won the 2010 FIFA World Cup and the national team logo gains the first star.

Panda, Çin'in millî hazinesidir. - The panda is China's national treasure.

national
{s} ulusal

Ulusal Eğitim Bilgi Merkezi Mesleği bırakan öğretmenler geri döndüklerinden dolayı tahmin edilen bir öğretmen açığının sonuç vermeyeceğini söylüyor. - The National Center for Education Information says a predicted teacher shortage won't pan out because teachers who left the profession are returning.

Ben, ulusal hükümetten herhangi bir yardım almamızın çok olası olmadığını düşünüyorum. - I think it's highly unlikely that we'll ever get any help from the national government.

national
{i} vatandaş

Çifte vatandaşlığı seçtim. - I chose dual nationality.

Güney Afrika vatandaşıyım. - I am a person of South African nationality.

national
ulusçuluk
national
uyruk

Onlar Güney Afrika uyruklular. - They are of South African nationality.

national
{i} yurttaş
English - English
{a} national