Turkish - English
Definition of prova prova in Turkish English dictionary
- prova etmek
- rehearse
- prova
- rehearsal
Tom and Mary had to go to band rehearsal.
-Tom ve Mary bando provasına gitmek zorundaydı.
I came straight here from rehearsal.
-Provadan doğruca buraya geldim.
- prova yapmak
- rehearse
- prova
- try-on
- prova
- (Tiyatro) practice
- prova baskı
- proof
- (giysi) prova etmek
- try on
- prova
- trial
- prova
- (Matbaacılık, Basımcılık) proofing
- prova
- (Muzik) repeticion
- prova (tiyatro)
- (Tiyatro) rehearsal
- prova baskı
- (Matbaacılık, Basımcılık) proofing
- prova baskı
- pull
- prova etmek
- fit on
- prova etmek
- try something on
- prova etmek
- run over
- prova mankeni
- (Tekstil) dress form
- prova okumak
- proofread
- to prova
- to rehearse
- genel prova
- final rehearsal
- genel prova
- dress rehearsal
- ilk baskı prova kâğıtları
- sheets advance
- koruyucu prova
- (Pisikoloji, Ruhbilim) maintenance rehearsal
- kostümlü prova
- dress rehearsal
- prova
- rehearsal; (giysi) fitting; proof
- prova
- dry run
- prova
- print. (a) proof
- prova
- try on
- prova
- proof
- prova
- (Terzi) fitting
- prova
- fitting
- prova
- (Denizcilik) bow, head
- prova -özgün zamanı kullan
- (Bilgisayar) rehearse -use original time
- prova baskı makinesi
- (Matbaacılık, Basımcılık) proofer
- prova baskısı
- preprint
- prova eden terzi
- fitter
- prova edilmiş
- studied
- prova etmek
- a) to rehearse b) to try sth on
- prova etmek
- try on
- prova etmek
- put to the touch
- prova gösteren hedef
- (Askeri) bow-on target
- prova okumak
- to proofread
- prova tashih etmek
- proofread
- prova-yeni zamanı kullan
- (Bilgisayar) rehearse-use new time
- son prova
- (baskı) press proof
- soğuk prova
- runthrough
- spektrum prova
- (Matbaacılık, Basımcılık) spectrum proofing
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of prova prova in Turkish Turkish dictionary
- prova
- Bir giysiye son biçimini vermeden önce giysiyi giyecek kişinin üzerinde yapılan düzeltme
- prova
- Yazar veya düzeltmen tarafından üstünde düzeltmeler yapılan basılı metin: "Gece yarısına kadar isli bir petrol lambasının ışığında gazetenin provalarını tashih ederdi."- R. N. Güntekin
- prova
- Deneme
- prova
- Yazar veya düzeltmen tarafından üstünde düzeltmeler yapılan basılı metin
- prova
- Bir şeyin amacına uygun, istenilen düzeyde olup olmadığını anlamak için yapılan deneme
- prova yapmak
- Gözden geçirmek
- prova yapmak
- Oyunu sahnelemek için önceden denemek
Related Terms
prova prova
Hyphenation
pro·va pro·vaPronunciation
Resimler
History
Favorites