Definition of prosperously, luckily, happily in English Turkish dictionary
- successfully
- açık alınla
- successfully
- başarılı bir şekilde
Onu başarılı bir şekilde ikna ettim ve flört ettik.
-I successfully persuaded her and we went on a date.
Başarılı bir şekilde yeni bir iş bulabildiler.
-He managed to find a new job successfully.
- successfully
- başarıyla
Rosetta sondası Philae, 67P / Churyumov-Gerasimenko kuyruklu yıldızına başarıyla indi.
-Rosetta's probe, Philae, has successfully landed on the comet 67P/Churyumov–Gerasimenko.
Postanız başarıyla gönderildi.
-Your mail has been successfully sent.
- successfully
- başarılı bir biçimde
Onlar bombayı başarılı bir biçimde etkisiz hale getirdiler.
-They've defused the bomb successfully.
O, hayalini başarılı bir biçimde gerçekleştirdi.
-He successfully realised his dream.
- successfully
- başarılı biçimde
- successfully
- (zarf) başarılı olarak
- successfully
- başarılı olarak
Tedavi başarılı olarak gidiyor.
-The treatment is going successfully.
Onlar bunu başarılı olarak yaptı.
-They did it successfully.
Related Terms
Definition of prosperously, luckily, happily in English English dictionary
- {a} successfully