Tom bana bir sihirbazlık numarası gösterdi.
 - Tom showed me a magic trick.
Sihirbazlık, batıl itikadı paraya çevirme sanatıdır.
 - Magic is the art of changing superstition into money.
S.Jobs Disney'e büyüyü geri getirebilir mi?
 - Can S. Jobs bring back the magic to Disney?
Büyücünün hileleri bizi şaşırttı.
 - The magician's tricks surprised us.
Keşke sihir kullanabilsem.
 - I wish I could use magic.
Ümit; bir saat önce bitirdiğin çikolatalı çörek kutusunun sihirle tekrar dolup dolmadığını kontrol etmek için çılgın bir adam gibi birdenbire mutfağa doğru koştuğundadır.
 - Hope is when you suddenly run to the kitchen like a mad man to check if the empty chocolate cookie box you just finished an hour ago is magically full again.
Onu öpmek büyülü, unutulmaz bir andı.
 - Kissing her was a magical, unforgettable moment.
Narnia'nın büyülü dünyasına hoş geldiniz.
 - Welcome to the magical world of Narnia.
Tom birkaç sihirli hileler bilir.
 - Tom knows a few magic tricks.
Tom sihirli bir numara yaptı.
 - Tom performed a magic trick.