present participle of convince

listen to the pronunciation of present participle of convince
English - Turkish

Definition of present participle of convince in English Turkish dictionary

convincing
ikna edici

Alman futbol takımı ikna edici bir şekilde Brezilya'yı yendi. - The German soccer team beat Brazil convincingly.

Bu ikna edici bir açıklama. - That's a convincing explanation.

convincing
inandırıcı

O oldukça inandırıcı. - It's pretty convincing.

Bu çok inandırıcı değildi. - That wasn't very convincing.

convincing
{i} ikna

Tom'u gelmeye ikna etme sorunum vardı. - I had trouble convincing Tom to come.

Tom'u doğru şeyi yapması için ikna etmek zordu. - Convincing Tom to do the right thing was hard.

convincing
{s} tatmin edici
convincing
cerbezeli
convincing
inandırarak
convincing
{i} inandırma
convincing
{f} inandır

O oldukça inandırıcı. - It's pretty convincing.

Bu çok inandırıcı değildi. - That wasn't very convincing.

convincing
ikna et

Tom'u doğru şeyi yapması için ikna etmek zordu. - Convincing Tom to do the right thing was hard.

Tom'u gitmemeye ikna etme sorunum vardı. - I had trouble convincing Tom not to leave.

convincing
(isim) ikna
English - English
convincing