English - Turkish
Definition of present participle of challenge in English Turkish dictionary
- challenging
- ilgi çekici
Bu hem ilgi çekici hem de heyecan verici.
-It's both challenging and exciting.
Bu çok ilgi çekici bir engel parkuru.
-This is a very challenging obstacle course.
- challenging
- sorgula/meydan oku
- challenging
- (Ticaret) zorlayıcı
- challenging
- (Kanun) hakimi reddetme
- challenging
- (Ticaret) düşündürücü
- challenging
- {i} meydan okuma
Ben kendime meydan okumayı severim.
-I love challenging myself.
Tom bana meydan okumaya devam etti.
-Tom just kept challenging me.
- challenging
- {f} meydan oku
O kesinlikle meydan okuyucu.
-It's certainly challenging.
Tom neden Mary'ye meydan okuyor?
-Why is Tom challenging Mary?
- challenging
- meydan oku(mak)
- challenging
- dürtücü
- challenging
- (sıfat) boyun eğmez
- challenging
- büyüleyici
O gerçekten büyüleyici.
-It's really challenging.
- challenging
- {s} boyun eğmez
- challenging
- kamçılayıcı
Related Terms
English - English
Definition of present participle of challenge in English English dictionary
- challenging
present participle of challenge
Hyphenation
pres·ent par·ti·ci·ple of chal·lengePronunciation
Resimler
History
Favorites