O, sayısız makbuz ve banka kayıtlarıyla ilgili yaptığı hesaplamalara dayandırarak, bilgisayarında tam bir mali kayıt yaptı.
 - He made a complete financial record on his computer, basing his calculations on countless receipts and bank records.
O, mali kayıtları nasıl tutacağını öğrenecekti.
 - He would learn how to keep financial records.
Stokta yüzlerce kayıtlarımız var.
 - We have hundreds of records in stock.
Belge kayıtları savaşın 1700 yılında patlak verdiğini yazıyor.
 - The document records that the war broke out in 1700.