plural form of mean

listen to the pronunciation of plural form of mean
English - Turkish

Definition of plural form of mean in English Turkish dictionary

means
vasıta

Düşünceler kelimeler vasıtasıyla ifade edilirler. - Thoughts are expressed by means of words.

Balıkçı kendini yüzen bir tahta vasıtasıyla kurtardı. - The fisherman saved himself by means of a floating board.

means
{i} vesile
means
ulaşım araçları
means
(Dilbilim) aracı

Dil bir iletişim aracıdır. - Language is a means of communication.

İngilizce bir haberleşme aracıdır. - English is a means of communication.

means
kolaylık
means
(Matematik) içler
means
(Ticaret) araçlar

Taşımacılık araçlarımız yok. - We have no means of transportation.

Onların hepsinin bağımsız araçları vardır. - All of them have independent means.

means
para

O, kazandığından çok para harcıyor. - He lives beyond his means.

O, kazandığından çok para harcıyor. - She lives beyond her means.

means
yöntem
means
gelir

Amnezi, hafıza kaybı anlamına gelir. - Amnesia means loss of memory.

Bu işaret yürüme anlamına gelir. - This signal means don't walk.

means
yol

O, Nancy ile özel olarak konuşmanın bir yolunu buldu. - He contrived a means of speaking to Nancy privately.

Akla gelebilecek her yolu denedim. - I have tried every means imaginable.

means
{i} servet, varlık
means
ne pahasına olursa olsun

Ne pahasına olursa olsun, onu istediğini söyledin! - You said you wanted it by any means!

means
taşıtlar
means
(Mukavele) vasıta, araç, vesile
means
{i} servet
means
şüphesiz

Şüphesiz boğulan çocuğu kurtarmalıyım. - I must save the drowning child by all means.

Şüphesiz onu ben yapacağım. - I'll do it by all means.

means
means to an end araç
English - English
means
plural of mean
means
plural form of mean

    Hyphenation

    plu·ral form of mean

    Turkish pronunciation

    plûrıl fôrm ıv min

    Pronunciation

    /ˈplo͝orəl ˈfôrm əv ˈmēn/ /ˈplʊrəl ˈfɔːrm əv ˈmiːn/
Favorites