pişe

listen to the pronunciation of pişe
Turkish - English

Definition of pişe in Turkish English dictionary

piş
cooked

Mary is really great. She cooked a wonderful meal for me and even washed the dishes herself. - Mary gerçekten harika. O benim için harika bir yemek pişirdi ve bulaşıkları bile kendisi yıkadı.

Mother has not cooked dinner yet. - Anne henüz akşam yemeğini pişirmedi.

Turkish - Turkish
Yaradılış, huy
(Osmanlı Dönemi) alışmış, huy edinmiş
PİŞE
(Osmanlı Dönemi) f. İş, kâr. Meşguliyet
PİŞE
(Osmanlı Dönemi) Meslek, san'at
PİŞE
(Osmanlı Dönemi) "Huy edinmiş, alışmış" anlamlarına gelir ve birleşik kelimeler yapılır. Meselâ: Hasenât-pişe $ : İyi şeyleri âdet edinmiş olan
PİŞE
(Osmanlı Dönemi) Alışkanlık, huy, âdet
PİŞ
(Osmanlı Dönemi) f. Huzur, ön, ileri taraf
ŞEYTANÎ PİŞE
(Osmanlı Dönemi) f. Şeytanın yolu. Şeytana ait meşguliyet