Paul Marc'tan daha güçlü.
 - Paul is more vigorous than Marc.
Yaşını göz önünde bulundurursak, o çok güçlü görünüyor.
 - He looks very vigorous, considering his age.
Büyük annem 82 yaşında hâlâ enerjik.
 - My grandmother is still vigorous at 82 years old.
Hareketli egzersiz seni terletir.
 - Vigorous exercise makes you sweat.
Çok şiddetli bir tartışma yaptık.
 - We had a very vigorous debate.
Şiddetli bir tartışma başlattılar.
 - They started a vigorous discussion.