Dün bir yabancı bana telefon etti.
- A stranger phoned me yesterday.
Bana telefon etmeliydin.
- You should've phoned me.
O istasyona varır varmaz, annesini aradı.
- The moment she arrived at the station, she phoned her mother.
Mary'yi aradım, ancak hat meşguldü.
- I phoned Mary, but the line was busy.
Cep telefonunu kapatmalısın.
- You should turn off the mobile phone.
Cep telefonunu kapatmalısın.
- You should turn off your cell phone.
Sen gelmeden önce lütfen bana telefon et.
- Please phone me before you come.
Yarın Tom'a telefon etmeye ve ondan yardım istemeye niyetim var.
- I intend to phone Tom tomorrow and ask him to help.
Tom'un neden Mary'ye telefon etmek istediğini anlıyorum.
- I understand why Tom would want to phone Mary.
Anne ve babaya telefon etmek istiyorum.
- I'd like to phone the parents.