pfannkuchen

listen to the pronunciation of pfannkuchen
German - Turkish
[der] tatlı omlet; gözleme
{pfant} s rehin, depozito
krepe

Related Terms

der Pfannkuchen
krepin
English - Turkish

Definition of pfannkuchen in English Turkish dictionary

Related Terms

doughnut
donut tatlısı
doughnut
{i} lokma benzeri tatlı
doughnut
{i} yağda kızarmış şekerli çörek
doughnut
lokma
doughnut
halka şeklinde
doughnut
lokma benzeri bir tür tatlı
doughnut
(Gıda) halka şeklinde gözleme
flapjack
pudra kutusu
doughnut
bazen mayalı ufak ve yuvarlak şekerli çörek
doughnut
tatlı gözleme
doughnut
çörek

Tom ikinci fincan kahveyi içti ve bir çörek daha yedi. - Tom drank a second cup of coffee and ate another doughnut.

Bana bir fincan daha kahve doldur ve bir çörek daha yiyeceğim. - Pour me another cup of coffee and I'll eat another doughnut.

doughnut
{i} tatlı çörek

Bir tatlı çörek yiyorum. - I am eating a doughnut.

Annem biz onları sevdiğimizden dolayı kahvaltı için bize tatlı çörek hazırlar. - My mother often prepares us doughnuts for breakfast because we love them.

doughnut
yağda kızarmış bazen ortası delikli
flapjack
{i} küçük börek
flapjack
{i} yüz pudralığı
flapjack
kek
German - English
doughnut
donut
pancake

We made pancakes for breakfast. - Wir haben Pfannkuchen zum Frühstück gemacht.

No matter how flat you make a pancake, it always has two sides. - Egal wie flach man einen Pfannkuchen macht, er hat immer zwei Seiten.

flapjacks
flapjack

Related Terms

(zusammengerollter und gefüllter) Pfannkuchen
(rolled up and filled) pancake
(zusammengerollter und gefüllter) Pfannkuchen
griddle cake
(zusammengerollter und gefüllter) Pfannkuchen
slapjack
(zusammengerollter und gefüllter) Pfannkuchen
hotcake
(zusammengerollter und gefüllter) Pfannkuchen
flapjack
Mini-Pfannkuchen
silver dollar pancake
gusseiserne Platte zum Backen von Pfannkuchen
griddle
English - English
puffy mildly sweet lemon-flavored egg mixture sprinkled with confectioners' sugar and served with jam or a wine or fruit sauce