pfanne

listen to the pronunciation of pfanne
German - Turkish
English - Turkish

Definition of pfanne in English Turkish dictionary

cooking pan
(Askeri) pişirme kazanı
pan
buz/elek/tava
frying pan
tava

Tom sıcak bir kızartma tavasında parmaklarını yaktı. - Tom burned his fingers on a hot frying pan.

Daha büyük bir tavan var mı? - Do you have a bigger frying pan?

pan
lavabo taşı
pan
elemek
pan
elek

Güneş panelleri güneş ışığını elektriğe dönüştürür. - Solar panels convert sunlight into electricity.

Güneş panelleri elektrik üretir. - The solar panels generate electricity.

pan
acımasızca eleştirmek
frying pan
Kızartma tavası

Kızartma tavası paslı. - The frying pan is rusty.

Eğer balık olarak doğmuşsan, suyun altında ölmenin kızartma tavasında ölmekten daha onurlu olduğunu düşünecek kadar bilgiliyim. - I am wise enough to think that if one is born a fish, it is more dignified to die under the water than in the frying pan.

pan
pan çevir/elekten
pan
tuzlada tava
pan
süzmek
pan
sonuç vermeyen gayret
pan
kefe
pan
terazi gözü
pan
tüm

Yaklaşık 250 milyon yıl önce, bugün gördüğümüz tüm kıtalar Pangaea denilen büyük bir süperkıtaydılar. - About 250 million years ago, all the continents we see today were one big supercontinent called Pangaea.

Tom küçükken hantaldı ve sık sık düşerdi. Tüm pantolonlarının diz yamaları olurdu. - When Tom was little he was clumsy and would fall often. All his pants would have knee patches.

pan
(fiil) sert eleştiri yapmak, eleştirmek, tavada pişirmek
pan
panama

Birçok Amerikan savaş gemisi Panama'ya gönderildi. - Several American warships were sent to Panama.

Gemi Panama Kanalından geçti. - The ship went through the Panama Canal.

pan
(Askeri) PAN (KODU): Hava önlemede, arayan istasyonun bir geminin, uçağın veya diğer bir aracın veya gemideki veya görüş mesafesindeki bazı kişilerin emniyetini ilgilendiren, iletilecek çok acele bir mesaja sahip olduğu anlamındaki bir koddur