Onun bir imzasını isteyeceğim. Yazmak için bir şeyin var mı?
 - I'm going to ask him for an autograph. Do you have anything to write with?
O her hafta annesine yazmaktan geri kalmaz.
 - He never fails to write to his mother every week.
Mary yazı yazmak istedi.
 - Mary wanted to write.
Yazı yazmak için bana biraz kağıt verin.
 - Give me some paper to write on.
Tatoeba'ya yüzlerce cümle yazmak isterdim ama yapmam gereken şeyler var.
 - I would love to write hundreds of sentences on Tatoeba, but I've got things to do.
Lütfen bir dolmakalem ile yaz.
 - Please write with a pen.
O her hafta annesine yazmaktan geri kalmaz.
 - He never fails to write to his mother every week.
Bir mektubu kurşun kalem ile yazmamalısın.
 - You must not write a letter with a pencil.
Judy'ye bir mektup yazmak niyetindeyim.
 - I intend to write a letter to Judy.
İngilizce bir mektup yazmak böyle kolay değildi.
 - It was not so simple to write a letter in English.