Bunlar benim kalemlerim.
- These are my pencils.
Bir kurşun kalemin var mı?
- Do you have a pencil?
Onun biri uzun ve diğeri kısa iki kurşunkalemi vardır.
- He has two pencils; one is long and the other short.
Onun biri uzun ve diğeri biri kısa iki tane kurşunkalemi vardır.
- He has two pencils. One is long and the other one is short.
Kurşun kalemlerin açılmalı.
- Your pencils need sharpening.
Kurşun kalemler düzine halinde satılıyor.
- The pencils are sold in dozens.
I am very busy today but I can pencil you in at 3 p.m.
I penciled it in my notebook.