paying-attention

listen to the pronunciation of paying-attention
English - Turkish

Definition of paying-attention in English Turkish dictionary

pay attention
dikkat etmek

Tom Mary'nin söylediklerine dikkat etmek zorunda değil. - Tom doesn't have to pay attention to what Mary says.

Tom'un söylediklerine dikkat etmek zorunda değilsiniz. - You don't have to pay attention to what Tom says.

pay attention
dikkatini ver

Dikkatini verebilir misin? - Can you pay attention?

Eğer dikkatini verirsen, bir şey öğrenirsin. - You might learn something if you pay attention.

pay attention
dikkatini vermek
pay attention
mühimsemek
pay attention
ilgilenmek
pay attention
kulak vermek
pay attention
dikkat çekme
pay attention
aldırış etmek
pay attention
aldırmak
paying attention
ilgilenme

Tom'la ilgilenmekten vazgeçtim. - I stopped paying attention to Tom.

paying no attention
hiçe sayma