Mary çabucak hastaneye gitti.
 - Mary hurried to the hospital.
Ayıracak zamanları olmadığından dolayı aceleyle kasabaya geri döndüler.
 - Because they had no time to spare, they hurried back to town.
Babalarını kurtarmak için acele ettiler.
 - They hurried to their father's rescue.
İlk treni yakalamak için acele ettim.
 - I hurried in order to catch the first train.
Trene zamanında yetişmek için acele etti.
 - He hurried so as to be in time for the train.