Bu küresel şirket genel olarak kabul görmüş muhasebe ilkelerini izliyor.
- This global company follows generally accepted accounting principles.
O, Harvard'a kabul edildi.
- She was accepted to Harvard.
O sorun kabul edildi.
- That problem was accepted.
Ben, makaleyi bir seyahat dergisi tarafından kabul ettirdim.
- I had the article accepted by a travel magazine.
Onun davetini kabul ettim.
- I accepted her invitation.