Yolsuzluk bir sorundu.
 - Corruption was a problem.
Siyası yolsuzluktantan bıkıp usandık.
 - We are sick and tired of political corruption.
Birçok siyasetçi rüşvet, seçmen dolandırıcılığı ve kamu parasının çalınması ile suçlandı.
 - Many politicians were accused of corruption, voter fraud and theft of public money.
O, genişleyen bir rüşvet skandalıyla ithaf edilen ilk ulusal siyasetçi.
 - He is the first national politician to be named in a widening corruption scandal.