Tom'un bir Pikachu minderi var.
 - Tom has a Pikachu cushion.
Küçük köpeğin kendi minderi vardı.
 - The little dog had his own cushion.
Tom bir şey için kanepe yastıklarının altına bakıyordu.
 - Tom was looking under the couch cushions for something.
Ben bir yastık yapacağım ve onu köknar iğneleri ile dolduracağım.
 - I'm going to make a cushion and fill it with fir needles.