English - Turkish
Definition of outside the computer case in English Turkish dictionary
- external
- dış
Kadınların yüzü giysilerini çıkardıklarında çoğunlukla daha güzeldir, zira onlar o zaman dış görünüşleri hakkında düşünmekten vazgeçerler.
-Women's faces are often more beautiful when they take their clothes off, for they then stop thinking about their external appearance.
O politikacı iç ve dış koşullarda deneyimlidir.
-That politician is well versed in internal and external conditions.
- external
- harici
Tom yanlışlıkla harici hard disklerden birindeki tüm dosyaları sildi.
-Tom accidentally deleted all the files on one of his external hard disks.
Onun yaralarının hepsi haricidir.
-His injuries are all external.
- external
- hariç
- external
- dışta
- external
- (Tıp) dış kulak yolu kanalı
- external
- dıştan gelen
- external
- (Tıp) Dış, dışyan, harici
- external
- vücudun dış kısmını ilgilendiren
- external
- {s} dışarıdan gelen
- external
- dış dünyaya
- external
- maddi
- external
- dıştan gelen arızi
- external
- (Nükleer Bilimler) harici, dıştaki
- external
- {s} yüzeysel
- external
- {s} yabancı ülkelerle olan
- external
- (Biyoloji) eksternal
- external
- (Diş Hekimliği) Dışa ilişkin
Related Terms
English - English
Definition of outside the computer case in English English dictionary
- external
- the computer case
- tower
Related Terms
outside the computer case
Hyphenation
out·side the com·put·er caseTurkish pronunciation
autsayd dhi kımpyutır keysPronunciation
/ˈoutˈsīd ᴛʜē kəmˈpyo͞otər ˈkās/ /ˈaʊtˈsaɪd ðiː kəmˈpjuːtɜr ˈkeɪs/
Resimler
History
Favorites