Fevkalade sabır gereklidir.
 - Exceptional patience is required.
Çok yakışıklı bir prens istisnai güzel bir prensesle tanıştı.
 - A very handsome prince met an exceptionally beautiful princess.
Bu istisnai bir durumdur.
 - This is an exceptional case.
Tom olağanüstü bir basketbol oyuncusudur.
 - Tom is an exceptional basketball player.
Sherlock Holmes'ün olağanüstü problem çözme becerileri vardı.
 - Sherlock Holmes had exceptional problem-solving skills.
Bu istisnai bir durumdur.
 - This is an exceptional case.
Çok yakışıklı bir prens istisnai güzel bir prensesle tanıştı.
 - A very handsome prince met an exceptionally beautiful princess.