Adam onu bir kenara itti.
 - The man shoved her aside.
Tom kitabı bir kenara koydu ve yukarı baktı.
 - Tom laid the book aside and looked up.
O, onu ileride kullanmak üzere bir kenara koydu.
 - She set it aside for future use.
O bir kenara biraz benzin koydu.
 - He puts aside some gas.
Şaka bir yana, işe yarayabilir.
 - All kidding aside, it may work.
Bunu benim için bir yana koy.
 - Lay this aside for me.