İddialara göre, bir örgüt Avrupa uyuşturucu piyasasını kontrol ediyor.
- One organization allegedly controls the European drug market.
Rüşvet güç örgütleri ile birlikte ortaya çıkan bir şeydir.
- Bribes are something that arises in conjunction with power organizations.
Organizasyon başarısız oldu.
- The organization failed.
Bu organizasyon gönüllü katkılara bağlıdır.
- That organization depends on voluntary contributions.
Bu kuruluşun bir üyesidir.
- She is a member of this organization.
O, kuruluşumuzda önemli bir rol oynuyor.
- He is playing an important role in our organization.
Küçük şirket, büyük bir organizasyon tarafından devralındı.
- The small company was taken over by a large organization.
Organizasyon ne tür araştırma yapar?
- What kind of research does the organization do?
Bu organizasyon gönüllü katkılara bağlıdır.
- That organization depends on voluntary contributions.
Tom'un yaratıcı düşüncesi Mary'nin örgütsel yeteneklerini güzelce tamamladı.
- Tom's creative thinking nicely complemented Mary's organizational talents.
The organization of the book is as follows.