He took part of this non-profit organisation to help make his vision of the world become reality.
 - Onun dünya görüşünü gerçekleştirmesine yardımcı olmak için bu kar amacı gütmeyen organizasyonun bir parçasını aldı.
The United Nations Security Council is a very important organisation.
 - Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi çok önemli bir organizasyondur.
This organization was founded one hundred and eleven years ago.
 - Bu organizasyon yüz on bir yıl önce kuruldu.
What kind of research does the organization do?
 - Organizasyon ne tür araştırma yapar?
I've been asked to play my clarinet at a charity event.
 - Hayır organizasyonunda klarnet çalmam istendi.
The organisers of the marathon said that the event would go ahead, regardless of the weather conditions.
 - Maraton organizatörleri, hava şartları gözetilmeksizin, organizasyonun devam edeceğini söyledi.
spor klübünün organizsayon sorumlusu olarak çalıştım.