Tom ve Mary'nin müştereken şaşırtıcı bir şeyi var.
 - Tom and Mary have something surprising in common.
Buna müştereken sahibiz.
 - We have that in common.
Sigara içen insanların sayısı artıyor, bu yüzden kanser yakında ölümün en yaygın nedeni olacak.
 - The number of people who smoke is increasing, so cancer will soon be the most common cause of death.
ABD'de, insanların nakit ödeme yerine bir çek yazmaları yaygındır.
 - In the U.S., it is common for people to write a check instead of paying cash.
Ortak düşmanı yenmek için birlikte dövüşmek zorunda olduklarını biliyorlardı.
 - They knew they must fight together to defeat the common enemy.
Ortak çıkarları için birlikte çalışmaktaydılar.
 - They had been working together for common interests.
Osteoporoz ileri yaşlarda daha yaygındır ve genellikle menopoz sonrası kadınlar için bir sorundur.
 - Osteoporosis is more common in advanced age, and is often a concern for post-menopausal women.
Kardiyopulmoner resüsitasyon genelde 'CPR' olarak bilinir.
 - Cardiopulmonary resuscitation is commonly known as 'CPR'.
30 tane en çok kullanılan küfürlü kelimelerin listesini düzenledim.
 - I compiled a list of 30 of the most common dirty words.
Sodyum bikarbonat, yaygın olarak kabartma tozu olarak bilinir.
 - Sodium bicarbonate is commonly known as baking soda.