one who uses or engages the services of other persons for pay

English - Turkish

Definition of one who uses or engages the services of other persons for pay in English Turkish dictionary

Related Terms

employer

işveren

Kız işverenin parasını aşırdı. - The girl made off with her employer's money.

Mary, onun ücretini yükseltmeseydi onun işverenin tüm sırlarını açığa vuracağını söyledi. - Mary said that she would reveal all of her employer's secrets if he did not raise her wage.

employer

çalıştıran

employer

(Ticaret) işletme sahibi

employer

(Ticaret) işçi çalıştıran

employer

iş veren

employer

{i} patron

Çocuklar ebeveynlerine itaat etmek zorundadır ve ebeveynler patronlarına itaat etmek zorundadır. - Children must obey their parents and parents must obey their employers.

Tom eski patronunu bir konferansta gördü. - Tom saw his former employer at a conference.

English - English

Definition of one who uses or engages the services of other persons for pay in English English dictionary

employer

Hyphenation

one who uses or engages the ser·vic·es of oth·er persons for pay

Turkish pronunciation

hwʌn hu yusız ır engeycîz dhi sırvısız ıv ʌdhır pırsınz fôr pey

Pronunciation

/ˈhwən ˈho͞o ˈyo͞osəz ər enˈgāʤəz ᴛʜē ˈsərvəsəz əv ˈəᴛʜər ˈpərsənz ˈfôr ˈpā/ /ˈhwʌn ˈhuː ˈjuːsəz ɜr ɛnˈɡeɪʤɪz ðiː ˈsɜrvəsəz əv ˈʌðɜr ˈpɜrsənz ˈfɔːr ˈpeɪ/