English - Turkish
Definition of one who studies celestial bodies (stars, planets, etc.) in English Turkish dictionary
- astronomer
- {i} gökbilimci
Gökbilimciler, Büyük Kırmızı Leke'nin Jüpiter'in atmosferindeki büyük bir kasırga benzeri fırtına olduğunu düşünüyorlar.
-Astronomers think the Great Red Spot is a large hurricane-like storm in Jupiter's atmosphere.
Bradley bir İngiliz gökbilimcidir.
-Bradley was an English astronomer.
- astronomer
- {i} astronom
Tom amatör bir astronomdur.
-Tom is an amateur astronomer.
1920'de İngiliz astronom Arthur Eddington güneş ve diğer yıldızların nükleer reaksiyonlar tarafından desteklendiğini ileri sürdü.
-In 1920, British astronomer Arthur Eddington proposed that the Sun and other stars are powered by nuclear reactions.
- one who studies
- araştırıcı
Related Terms
English - English
Definition of one who studies celestial bodies (stars, planets, etc.) in English English dictionary
- {i} astronomer
one who studies celestial bodies (stars, planets, etc.)
Hyphenation
one who stud·ies ce·les·tial bod·ies (stars, planets, etc.)Resimler
History
Favorites