one who performs; actor; musician

English - Turkish

Definition of one who performs; actor; musician in English Turkish dictionary

Related Terms

performer

{i} oyuncu

Tiyatronun dizaynı, seyircilerin oyuncularla daha yakınlaşıp, özel bir bağ kurmalarını mümkün kıldı. - The design of the theatre enabled the audience to get up close and personal with the performers.

Seyirci oyuncuyu alkışladı. - The audience applauded the performer.

performer

müzisyen

performer

artist

performer

{i} yerine getiren kimse

performer

sahneye çıkan kimse

performer

icracı

performer

{i} sanatçı

Mary karizmatik bir sanatçıdır ve seyircisini nasıl cezbedeceğini gerçekten biliyor. - Mary is a charismatic performer, and really knows how to captivate her audience.

Tom harika bir sanatçı. - Tom is a great performer.

performer

oyuncu/sanatçı

performer

{i} yerine getiren

performer

{i} yapan

English - English

Definition of one who performs; actor; musician in English English dictionary

{i} performer

Hyphenation

one who performs; actor; mu·si·cian