Tatoeba bağımlılıktır.
 - Tatoeba is addictive.
O, kokaine bağımlıdır.
 - He is addicted to cocaine.
Bayan Smith'in TV'ye bağımlı olduğunu söylemek bir abartı değil.
 - It's not an exaggeration to say that Mrs. Smith is addicted to TV.
Video oyunu oynamaya son ver. Bağımlı oldun.
 - Stop playing video games. You're addicted.
Sami ona çok düşkündü.
 - Sami was so addicted to that.
Sami sosyal medyaya düşkündü.
 - Sami was addicted to social media.