Gözlerini kapadı, dudaklarını sıktı ve öpmek için öne eğildi.
 - She closed her eyes, pursed her lips and leaned forward for a kiss.
Liköre dokunan dudaklar benimkine dokunmayacaklar.
 - Lips that touch liquor shall not touch mine.
Tom dudaklarını yapay olarak boyayan ve kulak memelerini delen kadınların bulunduğu bir kültürden geliyor.
 - Tom comes from a culture where women artificially color their lips and put holes in their earlobes.