oldu !

listen to the pronunciation of oldu !
Turkish - English

Definition of oldu ! in Turkish English dictionary

oldu
deal

Oldu (tamam, anlaştık) hadi hemen işe koyulalım - Deal, let's get down to work.

They said the deal was foolish. - Onlar anlaşmanın aptalca olduğunu söyledi.

That car dealer gave me a bum steer when he told me this used Toyota was in good condition. - O araba satıcısı bu kullanılmış Toyota'nın iyi durumda olduğunu söylediğinde bana yanlış bilgi vermiş.

oldu
O.K
oldu
very well

To my surprise, she spoke English very well. - Benim için sürpriz oldu, o çok iyi İngilizce konuştu.

I know very well who you are. - Kim olduğunu çok iyi biliyorum.

oldu
well

To my surprise, she spoke English very well. - Benim için sürpriz oldu, o çok iyi İngilizce konuştu.

The exhibition is well worth a visit. - Sergi bir ziyarete oldukça değer.

oldu
ok, ok
oldu
ws
oldu
of was
oldu
happened to
oldu
well, very well, okay, OK
oldu
agreed

Tom and Mary agreed never to talk about the incident. - Tom ve Mary olay hakkında hiç konuşmamakta hemfikir oldular.

We agreed that his actions were warranted. - Onun eylemlerinin haklı neden olduğunu kabul ettik.

oldu
okay

Any book will be okay as long as it is interesting. - İlginç olduğu sürece herhangi bir kitap iyi olacaktır.

It's okay to cry when you're sad. - Üzgün olduğunuzda ağlamak sorun değil.

oldu
done

I have no regrets for what I have done. - Yapmış olduğumdan hiçbir pişmanlık duymuyorum.

I thanked him for what he had done. - Yapmış olduğundan dolayı ona teşekkür ettim.