okunamayan

listen to the pronunciation of okunamayan
Turkish - English
unreadable
undecipherable
oku
read

I never read that book. - O kitabı hiç okumadım.

My father told me not to read a book in my bed. - Babam yatakta kitap okumamamı söyledi.

oku
{f} reading

They are reading their newspapers. - Onlar kendi gazetelerini okuyor.

Students should develop their reading skills. - Öğrenciler, okuma yeteneklerini geliştirmeliler.

Turkish - Turkish

Definition of okunamayan in Turkish Turkish dictionary

oku
Anadoluda küçük armağanlarla yapılan düğün çağrısı