Birini ben aldım, diğer elmaları ise küçük kız kardeşime verdim.
- I took one, and gave the other apples to my little sister.
Bu kitabı okumak üç günümü aldı.
- It took me three days to read this book.
Tüm oturma yerleri tutulmuş.
- All the seating areas are taken.
O büyük bir firma tarafından bir katib olarak alınmıştır.
- He was taken on by a large firm as a clerk.
Affedersiniz, o koltuk alınmış mı?
- Pardon me, is that seat taken?
... How long is it going to take for you to deliver? ...
... and take your vitamins. ...