Definition of of show in English Turkish dictionary
- shown
- gösterilen
Her nasılsa, Japon lisem hakkında en fazla fark ettiğim şey öğrenciler tarafından öğretmenlerine gösterilen büyük saygıydı.
-What I most noticed about my Japanese high school, however, was the great respect shown by students toward their teachers.
Bu hafta gösterilen iyi filmler var mı?
-Are there any good movies being shown this week?
- shown
- {f} göster
Pasif içiciliğin çok zararlı olduğu Johnson'ın araştırmasında açıkça gösterilmektedir.
-It is clearly shown in Johnson's investigation that passive smoking is very harmful.
Her nasılsa, Japon lisem hakkında en fazla fark ettiğim şey öğrenciler tarafından öğretmenlerine gösterilen büyük saygıydı.
-What I most noticed about my Japanese high school, however, was the great respect shown by students toward their teachers.
- of her
- onanma
- of something
- biraz
- of us
- bizin
- of this
- bunun
Tom, bunun herhangi bir parçasını istemiyor.
-Tom doesn't want any part of this.
Neden bunun farkında değildim?
-Why was I not aware of this?
- of you
- senin
Senin yaşında bir oğlu var.
-He has a son of your age.
Senin İngilizcenin akıcılığı şaşırtıcı.
-The fluency of your English is amazing.
- shown
- show görün/göster
- shown
- f., bak. show
Related Terms
Turkish pronunciation
ıv şōPronunciation
Resimler
Videos
... HEY, SHOW US WHAT YOU DID TO WIN, JACK. ...
... And if they show you how to do makeup, you can't ...