Onun yurtdışı seyahat deneyimi var.
 - He has experience of foreign travel.
Hükümet, dış politikasında değişiklikler yapmak zorunda kaldı.
 - The government was obliged to make changes in its foreign policy.
Dışişleri Bakanı bir kuklaydı.
 - The Foreign Minister was a puppet.
Yabancılarla alay etme.
 - Don't poke fun at foreigners.
Yabancı dil öğrenmek zordur.
 - It's hard to learn a foreign language.
foreign body.