Yukarıda verilen örneğe bak.
- See the example given above.
Onlar yukarıdaki katta yaşıyor.
- They live on the floor above.
Yukarıdaki bulutlar hızlı ilerledi.
- The clouds above moved fast.
Affedersiniz; yukarıdaki makalede üç hata göstermeme izin verin.
- Excuse me; allow me to point out three errors in the above article.
Bir buzdağının su altındaki parçası su üstündeki parçasından çok daha büyüktür.
- The part of an iceberg under the water is much larger than that above the water.
Beş rubleden fazla ödeme yapmayınız.
- Don't go above five rubles.
Bu kitabı her şeyden fazla seviyorum.
- I love this book above all.
O, onura her şeyden daha çok değer verir.
- He values honor above anything else.
Yukarıdaki bulutlar hızlı ilerledi.
- The clouds above moved fast.
İnsanlar kendi aralarında mücadele ederken melekler yukarıdan izlerler.
- Angels watch from above as men fight amongst themselves.
Her şeyden önce sağlıklı olmak istiyorum.
- Above all, I want to be healthy.
Her şeyden önce, sabırlı olun.
- Above all, be patient.
Ben, 300 doların üzerindeki bir kamerayı maddi olarak karşılayamam.
- I cannot afford a camera above 300 dollars.
Biz ağaçların üzerindeki kuleyi görebiliyoruz.
- We can see the tower above the trees.