Aşıklar sayısız mektup alışverişinde bulundular.
- The lovers exchanged numerous letters.
Tom'un sayısız kız arkadaşı vardı.
- Tom had numerous girlfriends.
Kralın ondan çok sayıda gayrımeşru çocuğu vardı.
- The king had numerous illegitimate children with her.
Umutlu olmak için çok sayıda sebep var.
- There are numerous reasons to be hopeful.
Gökyüzünde çok sayıda yıldız görünüyordu.
- Numerous stars were visible in the sky.
Umutlu olmak için çok sayıda sebep var.
- There are numerous reasons to be hopeful.
Aldığımızdan beri evde birçok iyileştirmeler yaptık.
- We have made numerous improvements to our house since we bought it.
Hayatın kökeniyle ilgili birçok teori var.
- There are numerous theories about the origin of life.
People participated more numerously than ever before.