nuklear

listen to the pronunciation of nuklear
German - Turkish
nükleer
English - Turkish

Definition of nuklear in English Turkish dictionary

nuclear
{s} nükleer

Kriz 1968 Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşmasına yol açtı. - The crisis led to the 1968 Nuclear Non-Proliferation Treaty.

Antlaşma toprak altındaki nükleer denemeleri yasaklamadı. - The treaty did not ban nuclear tests under the ground.

nuclear
{s} atom

Japonya, atom bombalarıyla vurulan tek ülkedir. - Japan is the only nation to have been hit by nuclear bombs.

nuclear
çekirdeksel
nuclear
(isim)kleer başlıklı füze, atom bombası olan ülke
nuclear
atom bombası olan ülke
nuclear
nuclear reaction nükleer reaksiyon
nuclear
nuclear family çekirdek aile
nuclear
nükleer başlıklı füze
nuclear
nuclear physics nükleer fizik
nuclear
(Tıp) Nüveye (çekirdeğe) ait
nuclear
(Tıp) Çekirdeğe benzeyen
German - English
nuclear
nicht nuklear
non-nuclear
Danish - German
Nuclear