O, oyunu mutlaka kazanacak.
 - He is certain to win the game.
İstasyonda güvenilir bir beyefendiyle karşılaştım.
 - I met a certain gentleman at the station.
Çeviri bir kadın gibidir. Güzelse güvenilir değildir. Güvenilirse kesinlikle güzel değildir.
 - Translation is like a woman. If it is beautiful, it is not faithful. If it is faithful, it is most certainly not beautiful.
Uygun şekilde kullanılırsa, belirli zehirler yararlı olacaktır.
 - Properly used, certain poisons will prove beneficial.
O belirli bir gangster tarafından tehdit edilmektedir.
 - He is threatened by a certain gangster.
O, kesinlikle cesaretsiz değildir.
 - He is certainly not without courage.
Kesinlikle,kart oynamayı severim.
 - Certainly, I like playing cards.
Tom takdir edeceğin belli niteliklere sahip.
 - Tom has certain qualities you'll appreciate.
Belli bir noktadan sonra her şey biraz daha zor oldu.
 - After a certain point, everything became a little more difficult.
Tom kesinlikle hepimizin eğlendiğinden emin oldu.
 - Tom certainly made sure we all had a good time.
Tom kesinlikle kendinden emin görünüyor.
 - Tom certainly looks confident.
Herhangi bir kış gününde ona rastladım.
 - I met her on a certain winter day.
Tom kesinlikle takımındaki herhangi biri kadar çok çalışıyor.
 - Tom certainly works as hard as anyone else on his team.