Yaptığım bağışlanamaz.
- What I've done is unforgivable.
Bağışlanamaz bir şey yaptım.
- I've done something unforgivable.
Yaptığım şey affedilmez.
- What I've done is unforgivable.
O affedilmez bir hataydı.
- That was an unforgivable error.
Bu düzensizlik affedilmez.
- This disorderliness is inexcusable.
Davranışın affedilmezdi.
- Your behavior was inexcusable.