Tondaki ince farklar orijinali fotokopiden ayırt eder.
 - Subtle differences in tone discriminate the original from the copy.
Orijinalde su kuyusu anlamına gelen hutong sözcüğü, Moğol dilinden yaklaşık 700 yıl önce gelmiştir.
 - The term hutong, originally meaning water well, came from the Mongolian language about 700 years ago.
Normanlar asıl dillerini bıraktılar.
 - The Normans abandoned their original language.
Bu arazi on yıllar önce asıl sahibinden kamulaştırılmıştır.
 - This land was expropriated from its original owner decades ago.
Başlangıçta, Abraham Lincoln Afrika'ya ve Karayiplere sınır dışı edilecek tüm köleleri istedi.
 - Originally, Abraham Lincoln wanted all slaves to be deported to Africa or the Caribbean.
Ben başka bir iş yapmak için başlangıçta işe alındım.
 - I was hired originally to do another job.
Aslını remiksten daha çok seviyorum.
 - I like the original better than the remix.
Şu an Helsinki'de yaşıyorum ama aslında Kuopioluyum.
 - I now live in Helsinki, but I'm originally from Kuopio.
Şimdi yaptığım iş yaratıcılık gerektirir.
 - The work I'm doing now requires originality.
Orijinalde su kuyusu anlamına gelen hutong sözcüğü, Moğol dilinden yaklaşık 700 yıl önce gelmiştir.
 - The term hutong, originally meaning water well, came from the Mongolian language about 700 years ago.
Biri diğerinden çok daha canlı olduğundan, orijinal ve kopya kolayca ayırt edilirler.
 - The original and the copy are easily distinguished since the one is much more vivid than the other.