nefri̇n

listen to the pronunciation of nefri̇n
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) Söğüp saymak.(Hassasiyet-i ilmiyenin tezayüdüyle ve her günde otuz bin cenazeyi gösteren mevtin ikazatıylae o gaflet perdesi parçalanıyor. Ecnebilerin tağutlarıyla ve fünun-u tabiiyeleriyle dalâlete gidenlere ve onları körü körüne taklid edip ittiba' edenlere binler nefrin ve teessüfler. L.)
(Osmanlı Dönemi) Lânet, beddua
nefrîn
(Osmanlı Dönemi) lânet, beddua; sövüp saymak
Kurdish - Turkish

Definition of nefri̇n in Kurdish Turkish dictionary

nefrîn
nefret