move people from their homes or country

English - Turkish

Definition of move people from their homes or country in English Turkish dictionary

Related Terms

evacuate

tahliye etmek

Hâlâ tahliye etmek için zaman var. - There's still time to evacuate.

Şehri tahliye etmek için 24 saatimiz var. - We have 24 hours to evacuate the city.

evacuate

(Askeri) BOŞALTMAK: Personel, hayvan veya malzemeyi herhangi bir yerden veya mevkiden çekmek

evacuate

{f} (insanları) (bir yerden) almak, götürmek; (bir yeri) boşaltmak

evacuate

bağırsakları boşaltmak

evacuate

(Tıp) Vücuttan çıkarmak, boşaltmak

evacuate

boşalt

Onları boşaltmıyorum. - I don't evacuate them.

Stadyum boşaltılıyor. - The stadium is being evacuated.

evacuate

{f} (bağırsakları) boşaltmak

evacuate

havasını almak

evacuate

dışarı atmak

evacuate

ifraz etmek

evacuate

(neredense insanları) boşaltmak

evacuate

tehlikeden uzaklaştırmak

evacuate

{f} vücuttan dışarı atmak

evacuate

(İnşaat) boşaltma, tahliye etme

evacuate

{f} boşaltmak

Boşaltmak zorundayız. Bir tornado geliyor. - We have to evacuate. A tornado's coming.

English - English

Definition of move people from their homes or country in English English dictionary

evacuate

Hyphenation

move peo·ple from their homes or coun·try

Turkish pronunciation

muv pipıl fırm dher hōmz ır kʌntri

Pronunciation

/ˈmo͞ov ˈpēpəl fərm ˈᴛʜer ˈhōmz ər ˈkəntrē/ /ˈmuːv ˈpiːpəl fɜrm ˈðɛr ˈhoʊmz ɜr ˈkʌntriː/