morning, dawn (old english)

listen to the pronunciation of morning, dawn (old english)
English - Turkish

Definition of morning, dawn (old english) in English Turkish dictionary

morn
sabah

Her sabah yürüyüşe çıkarım. - I take a walk every morning.

Tom beni dün sabah saat dokuzda aradı. - Tom called me yesterday at nine in the morning.

morn
{i} yarın

Yarın sabah altıda kalkmak zorunda kalacaksın. - You will have to get up at six tomorrow morning.

O bana yarın sabah onda varacağını söyleyen bir mektup gönderdi. - He sent me a letter saying that he'd arrive at ten tomorrow morning.

morn
siir sabah
English - English
{i} morn