Onların parasal problemleri var.
- They have monetary problems.
Parasal bağışlara da açığız.
- Monetary donations are also welcome.
Onların parasal problemleri var.
- They have monetary problems.
IMF Uluslararası Para Fonu (IMF) anlamına gelir.
- IMF stands for International Monetary Fund.
O, sayısız makbuz ve banka kayıtlarıyla ilgili yaptığı hesaplamalara dayandırarak, bilgisayarında tam bir mali kayıt yaptı.
- He made a complete financial record on his computer, basing his calculations on countless receipts and bank records.
İşçiler iş krizinde mali yenilgi alıyorlar.
- Workers are taking a financial beating in the employment crisis.
Parasal sorunlar yaşıyor musunuz?
- Are you having financial problems?
Tom'un parasal sorunlar yaşadığının farkında mıydın?
- Were you aware Tom was having financial problems?
Tom, Mary ve John'un finansal durumlarını tartışmalarını dinlememeye çalıştı.
- Tom tried not to listen to Mary and John discussing their financial situation.
Tom bir finansal analist.
- Tom is a financial analyst.
defined in 31 USC § 5312(a)(3)(C)).