Definition of midesi in Turkish English dictionary
- mide
- stomach
I was just wondering how it would feel to be punched in the stomach.
-Ben sadece mideye yumruk atılmasının nasıl hissedileceğini merak ediyordum.
My stomach is clenched with hunger.
-Midem açlıktan yapıştı.
- midesi almamak
- to have no appetite for
- midesi ağrımak
- to have a stomachache
- midesi ağrımak
- have the collywobbles
- midesi ağzına gelmek
- 1. to feel like vomiting. 2. to be revolted by something
- midesi bozulmak
- to have indigestion
- midesi bozulmuş
- queer
- midesi bulanma
- squeamishness
- midesi bulanmak
- 1. to feel sick at one's stomach, feel nauseated. 2. to be revolted by something. 3. to suspect that all is not well, smell a rat
- midesi bulanmak
- sicken
- midesi bulanmak
- feel queasy
- midesi bulanmak
- feel sick
- midesi bulanmak
- be nauseated
- midesi bulanmak
- to feel sick
- midesi bulanmış
- queasy
Tom looks a bit queasy.
-Tom biraz midesi bulanmış gibi görünüyor.
- midesi bulanmış
- qualmish
- midesi bulanmış
- sick
- midesi ekşimek
- to have heartburn
- midesi hemen bulanan
- squeamish
- midesi kaldırmamak/götürmemek/kabul etmemek
- 1. to be unable to eat (a food) (because one finds it revolting or indigestible). 2. to be revolted by, be unable to stand (something)
- midesi kalkmak
- feel queasy
- midesi kaynamak
- to have indigestion; to have heartburn
- midesi kazınmak
- to be famished
- midesi kazınmak
- to feel very hungry, be ravenous
- midesi kazınmak
- starve
- midesi yanmak
- to have heartburn
- mide
- {i} belly
You shouldn't have your eyes bigger than your belly.
-Gözlerin midenden daha büyük olmamalı.
I hit him in the belly.
-Onun midesine vurdum.
- mide
- gastric
Tom was diagnosed with gastric cancer.
-Tom'a mide kanseri tanısı kondu.
He died of gastric cancer.
-O, mide kanserinden öldü.
- mide
- man
No man can be a patriot on an empty stomach.
-Hiç kimse boş mideyle vatansever olamaz.
The way to a man's heart is through his stomach.
-Bir erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer.
- mide
- (Hayvan Bilim, Zooloji) gigerium
- mide
- (Hayvan Bilim, Zooloji) gastric mill
- mide
- (Denizbilim) gaster
- mide
- domestic
- mide
- (Argo) breadbasket
- mide
- pyrosis
- mide
- (Hayvan Bilim, Zooloji) ventriculus
- mide
- tummy
- mide
- bread basket
- mide
- entero-
- midesi bulanmak
- be sick at one´s stomach
- Mide
- (Tıp) gastear
- hayvan midesi
- craw
- mide
- gizzard
- mide
- stomach, tummy; gastric
- mide
- (hayvan) craw
- mide
- inner man
- mide
- tum
I got a stomach tumor and had to have it operated on.
-Bir mide tümörüm vardı ve onu ameliyat ettirmek zorunda kaldım.
- mide
- maw
- mide
- inside
- mide
- bread
- midesi bulanmak
- feel woozy
- midesi bulanmak
- be sick at one's
- midesi bulanmak
- be sick at one's stomach
- midesi bulanmak
- be/feel nauseous
Related Terms
Definition of midesi in Turkish Turkish dictionary
- Mide
- göden
- Mide
- kursak
- Mide
- işkembe
- Mide
- karın
- Mide
- (Osmanlı Dönemi) HAVSALA
- Mide
- maade
- mide
- Ufak, parça
- mide
- Sindirim sisteminin en önemli organı
- mide
- Omurgalılarda, sindirim sisteminin, yemek borusu ile onikiparmak bağırsağı arasında besinlerin sindirime hazır duruma getirildiği omurgasız hayvanlarda sindirim kanalının bu bölgeye karşılık olan parçası
- mide
- Karın, karın bölgesi
- mide
- Yemek yeme isteği