Turkish - English
Definition of mekik in Turkish English dictionary
- (Tekstil) weaver's shuttle
- (Spor) Sit-up
I'm begging you. Don't make me laugh. I did too many sit-ups yesterday and my stomach muscles hurt.
-Sana yalvarıyorum. Beni güldürme. Dün çok fazla mekik çektim ve karın kaslarım ağrıyor.
300 sit-ups every day? That's completely impossible!
-Her gün 300 mekik mi? Bu tamamen imkansız!
- shuttle
Is there a shuttle bus between the hotel and airport?
-Otel ve havaalanı arasında çalışan bir mekik-otobüs var mı?
Where can I get a shuttle bus at the airport?
-Havaalanında bir mekik otobüse nerede binebilirim?
- mekik dokumak
- shuttling
- mekik usulü yaralı tahliyesi
- (Askeri) advanced shuttle
- mekik valf
- shuttle valve
- mekik oyası
- shuttle lace
- mekik çekmek
- (Spor) Do sit-up(s)
- mekik atmak
- 1. to shoot a shuttle. 2. to shuttle, travel back and forth
- mekik değiştirme
- shuttle change
- mekik dikişi
- lock stitch
- mekik dokuma
- (Tekstil) shuttle-loom
- mekik dokumak
- to shuttle, travel back and forth
- mekik dokumak
- shuttle
- mekik dokumak
- to shuttle
- mekik dokumak
- travel back and forth
- mekik dokumak
- run from pillar to post
- mekik dokumak
- shuttle
- mekik dokuyan
- shuttled
- mekik dokuyan insan
- (deyim) globe-trotter
- mekik gözü
- shuttle eye
- mekik intikali
- (Askeri) shuttle movement
- mekik iği
- shuttle spindle
- mekik konveyör
- shuttle belt conveyor
- mekik kutusu
- shuttle box
- mekik masurası bobbin of
- a shuttle
- mekik oyası
- tatting
- mekik reddetme
- shuttle rejection
- mekik takımı
- (Tekstil) hook assembly
- mekik taşıyıcı
- shuttle belt conveyor
- mekik tezgah
- (Tekstil) shuttle-loom
- mekik trafik
- shuttle traffic
- mekik ve transit ticaret
- (Hukuk) shuttle and transit trade
- mekik yaprağı
- (Tekstil) thread tension spring
- mekik yatağı
- shuttle race
- mekik yürüyüşü
- (Askeri) shuttle marching
- mekik çekmek
- (Spor) do sit-ups
- mekik çekmek
- sit ups
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of mekik in Turkish Turkish dictionary
- Oya yapmakta kullanılan, kemik, ağaç veya plastikten yapılmış, iki ucu sivri, arasından iplik geçecek bir yarığı bulunan küçük araç
- Oya yapmakta kullanılan, kemik, ağaç veya plastikten, iki ucu sivri, arasından iplik geçecek bir yarığı bulunan küçük araç
- Balıkçıların ağ yapmak ve tamir etmek için kullandıkları bir alet
- El veya otomatik dokuma tezgâhlarında atkı veya argaç denilen ve enine olan iplikleri, uzunlamasına olan arışların arasından geçirmeye yarayan masuralı araç
- (Osmanlı Dönemi) nakış dokumada kullanılan. bir âlet
- mekik diplomasisi
- Bir sorunun çözümü için devletler arasında gerçekleştirilen seri diplomatik temaslar
- mekik oyası
- Dantel