marş!

listen to the pronunciation of marş!
Turkish - English
{i} Anthem

The concert concluded with the national anthem. - Konser Milli Marş ile sona erdi.

Afghanistan and Iran both changed their national anthems several times in the course of the 20th century. - Afganistan ve İran her ikisi de milli marşlarını 20.yüzyıl boyunca birkaç kez değiştirmişti.

{i} march

The band played several marches. - Bando çeşitli marşlar çaldı.

He composed a funeral march for his own funeral. - Kendi cenazesi için bir cenaze marşı besteledi.

marsh

This marshmallow is perfect. - Bu marşmelov harikaymış.

starter

If something strange happens, press the red starter-button. - Eğer tuhaf bir şey olursa kırmızı marş düğmesine basın.

marching music
torch song
starting
self-starter
(Askeriye) Forward, march!/March!
mus. march
auto. starter
crank
march; starter; Forward march!
kick starter
self starter
kickstarter
Turkish - Turkish
Yürüyüşe geçmek için verilen komut
Bir topluluğu simgelemek için düzenlenmiş müzik parçası: "Millî marş İstiklal Marşı'dır."- Anayasa
Motorlu taşıtlarda motoru işletme düzeni
Ritmi, yürüyen bir kimsenin veya topluluğun adımlarını hatırlatan müzik parçası: "Bu şiir, ya da manzumeyi marş biçimine bile sokmuştur."- S. Birsel
Bir topluluğu simgelemek için düzenlenmiş müzik parçası
Otomobil, kamyon gibi motorlu araçlarda motoru işletme düzeni
Askerlikte yürüyüşe geçmek için verilen komut
Ritmi, yürüyen bir kimsenin veya topluluğun adımlarını hatırlatan müzik parçası